Söylenecek bir şey yok aslında. Yapmanız gereken tek şey Venedik sokaklarında kaybolmak.
Rialto Köprüsü
Büyük kanal
San Marco Meydanı
,
San marco meydanının denize bakan kısmı
Bir kanal
Bir Kanal
14 Ağustos 2015 Cuma
Venedik, İtalya
İtalya'ya gidildiğinde mutlaka uğranılması gereken bir şehir. Diğer şehirlerden çok farklı. Her adımda bir kanal var. Bazı sokaklar çok dar. Çok kalabalık bir yer. Turistler her yerde. Biraz canınız sıkılıyor kalabalıktan ama yapacak bir şey yok.
Söylenecek bir şey yok aslında. Yapmanız gereken tek şey Venedik sokaklarında kaybolmak.
,
Söylenecek bir şey yok aslında. Yapmanız gereken tek şey Venedik sokaklarında kaybolmak.
,
1 Mayıs 2015 Cuma
Roma, İtalya
Sabah saat 6 da Roma'ya uçak bileti aldık Ryan Air'dan. Sabahın 3'ünde otelimizden çıkış yaptık. Biraz ilerideki otobüs durağına yürüdük. Çok şanslıymışız otobüs 2 dk sonra geldi. Uçağınızın hangi terminalden kalktığına bakın. T1 ve T2 için gece otobüsleri ayrı. El Prat hava alanının sitesinde otobüslerin detaylı bilgisini bulabilirsiniz. Biz bilet almıştık ama aldığımız normal biletler otobüste geçmiyormuş halbuki sormuştuk otelin danışmasına. Ama endişelenecek bir şey yok otobüste de alabilirsiniz biletleri.
Ryan Air low-cost bir hava yolu. Bizdeki pegasus gibi ancak bunda aynı easy jet'deki gibi sadece el bagajı alabilirsiniz yanınıza. Yani kontuar açıldığında bagaj verme olayı yok. İsterseniz bagaj hakkı satın alabilirsiniz ekstra olarak ve onu kontuar açıldığında verebilirsiniz ancak 20€ gibi ücretler isteniyor. Ayrıca aynı Easy jetteki gibi bu şirketler size bilet basmıyor. Sizden Boarding Pass'lerinizi çıkartıp getirmenizi istiyor. Getirmezseniz bilet çıkarmak için ayrı bir ücret ödüyorsunuz ki o da 20€ civarıydı galiba. 50lt çantaları kabul ediyorlar ama gözlerine büyük gelen çantayı hemen uçağa binmeden önce bir ölçme kutusu var oraya koymanızı istiyorlar eğer sığıyorsa izin veriyorlar. Bir de EU vatandaşı olmayan yolcular binmeden önce Boarding Passlerini damgalatması gerekiyor bunu hava alanındaki Ryan Air ofisinden yapabilirsiniz.
Aklınıza takılan yer varsa internette ayrıntılı rehberler mevcut oralardan bakabilirsiniz. Bir veya bir buçuk saat sonra Roma Fiumicino hava alanına vardık. Tabi pasaport kontrolü vs yok. Hava alanı aynı zamanda Fiumicino kasabasının tren garı. Dolayısıyla Termini'ye(Roma merkez gar) giderken para vermek istemezseniz interrail biletinizi kullanarak Regional trene binebilirsiniz. Ancak bu tren sizi Piramide metro durağının yakınındaki bir garda bırakıyor. Roma günlük metro pass'i 4€ veya 6€ idi galiba. Ama max 3 kere falan kullanırsanız eğer uzak bir yere gitmeyecekseniz.
Termini yakınlarında Hotel Luciani'de kaldık. Kahvaltı içindeydi ancak Roma'da otel fazla son dk ya bırakmazsanız uygun bir fiyata kalabilirsiniz.
Tipik bir Roma turu yaptık. Kolezyum ile başlayım Vatikan ile bitirdik. Rahatta Kolezyum - Piazza Venezia - Fontana Di Trevi - İspanyol merdivenleri - Vatikan - Castel Sant'Angelo arasını yürüyebilirsiniz zaten her yer tarih olduğundan sıkılmıyorsunuz.
Roma'da dondurma, pizza ve tiramisu deneyebilirsiniz. Dondurma ve pizza güzelde biz tiramisuyu çok tatlı bulduk. İtalya Türkiye'den daha pahalı maalesef. O yüzden arada çok fark yoksa kahvaltılı bir otelleri tercih edebilirsiniz. Metro bileti almanıza gerek yok çünkü çoğu yer birbirine yakın max 2 kere falan kullanırsınız metroyu. Biletimiz olmasına rağmen biz 2 veya 3 kere kullandık.
İtalya'da(İspanya da dahil buna) dikkatli olmakta yarar var özellikle tek başınızaysanız. Hırsızlık çok maalesef. Tek giden arkadaşlarımızdan çantasını çaldıran vs çok duyduk.
Ryan Air low-cost bir hava yolu. Bizdeki pegasus gibi ancak bunda aynı easy jet'deki gibi sadece el bagajı alabilirsiniz yanınıza. Yani kontuar açıldığında bagaj verme olayı yok. İsterseniz bagaj hakkı satın alabilirsiniz ekstra olarak ve onu kontuar açıldığında verebilirsiniz ancak 20€ gibi ücretler isteniyor. Ayrıca aynı Easy jetteki gibi bu şirketler size bilet basmıyor. Sizden Boarding Pass'lerinizi çıkartıp getirmenizi istiyor. Getirmezseniz bilet çıkarmak için ayrı bir ücret ödüyorsunuz ki o da 20€ civarıydı galiba. 50lt çantaları kabul ediyorlar ama gözlerine büyük gelen çantayı hemen uçağa binmeden önce bir ölçme kutusu var oraya koymanızı istiyorlar eğer sığıyorsa izin veriyorlar. Bir de EU vatandaşı olmayan yolcular binmeden önce Boarding Passlerini damgalatması gerekiyor bunu hava alanındaki Ryan Air ofisinden yapabilirsiniz.
Aklınıza takılan yer varsa internette ayrıntılı rehberler mevcut oralardan bakabilirsiniz. Bir veya bir buçuk saat sonra Roma Fiumicino hava alanına vardık. Tabi pasaport kontrolü vs yok. Hava alanı aynı zamanda Fiumicino kasabasının tren garı. Dolayısıyla Termini'ye(Roma merkez gar) giderken para vermek istemezseniz interrail biletinizi kullanarak Regional trene binebilirsiniz. Ancak bu tren sizi Piramide metro durağının yakınındaki bir garda bırakıyor. Roma günlük metro pass'i 4€ veya 6€ idi galiba. Ama max 3 kere falan kullanırsanız eğer uzak bir yere gitmeyecekseniz.
Termini yakınlarında Hotel Luciani'de kaldık. Kahvaltı içindeydi ancak Roma'da otel fazla son dk ya bırakmazsanız uygun bir fiyata kalabilirsiniz.
Tipik bir Roma turu yaptık. Kolezyum ile başlayım Vatikan ile bitirdik. Rahatta Kolezyum - Piazza Venezia - Fontana Di Trevi - İspanyol merdivenleri - Vatikan - Castel Sant'Angelo arasını yürüyebilirsiniz zaten her yer tarih olduğundan sıkılmıyorsunuz.
Roma'da dondurma, pizza ve tiramisu deneyebilirsiniz. Dondurma ve pizza güzelde biz tiramisuyu çok tatlı bulduk. İtalya Türkiye'den daha pahalı maalesef. O yüzden arada çok fark yoksa kahvaltılı bir otelleri tercih edebilirsiniz. Metro bileti almanıza gerek yok çünkü çoğu yer birbirine yakın max 2 kere falan kullanırsınız metroyu. Biletimiz olmasına rağmen biz 2 veya 3 kere kullandık.
İtalya'da(İspanya da dahil buna) dikkatli olmakta yarar var özellikle tek başınızaysanız. Hırsızlık çok maalesef. Tek giden arkadaşlarımızdan çantasını çaldıran vs çok duyduk.
Kolezyum
Constantin Arkı
Kolezyumdan başka bir foto
Roma Forum(Kolezyum ile Piazza Venezia arasında)
Piazza Venezia
Fontana Di Trevi'ye giderken geçtiğimiz bir pasaj
Aşk çeşmesi(Fontana Di Trevi) maalesef 1 yıllığına restorasyona alınmış
Piazza di Spagna(İspanyol merdivenleri)
Vatikan ve San Petro Meydanı
Tevere Nehri
Castel Sant'Angelo
13 Ocak 2015 Salı
Barselona, İspanya
İnterrailcılar arasında çok popüler bir durak. Herkes mutlaka git çok güzel diyor. Paris'de olduğu gibi hırsızlar Barselona'da da çok fazla. Özellikle tek başına gidenler çantalarına sahip olsunlar. Çok fazla kişinin çantasının çalındığını duydum.
Sabah Paris'de metroya bindik. Gare de Lyon'a gidecektik ama yavaş hareket ettiğimiz için ve metro bir durakda 10 dk beklediği için(Fransızca anons yaptı ama anlamadık haliyle) rezervasyon ödediğimiz trenimizi kaçırdık. TGV ile Perpignan'a gidecektik. oradan da Barcelonaya regionallerle geçecektik. İnternet üzerinden yaptık rezervasyonu. O yüzden Barcelona ya direkt bilet alamadık. Fiyatı 6-10€ gibi bir şey.
Dediğim gibi treni kaçırdık. Ne yapacağız diye düşünürken gidip soralım dedik danışmaya. Bizi interrailın danışmasına yönlendirdi. Oradan kaçırdığımız trenin rezervasyonu iptal etti ve bize Barcelonaya direkt giden trene 26€ ya bilet verdi. Son vagonun son koltuklarını biz aldık :D. 6 saatte Barcelonoya vardık. 300 km/sa kadar çıkıyor tren. Normalde akşama varacaktık Barcelonaya. Verdiğimiz ücrete değer gerçekten. Eğer regionallerle gitmeye kalkarsanız 1 günde anca varıyorsunuz. O yüzden TGV yi tercih etmekte yarar var.
Neyse Barcelona Sants'a geldikten sonra GPS i açtık ve hostelimize doğru yürüdük. Giderken gördüğümüz marketlerden birinden yiyecek birkaç şey aldık. Fiyatlar Türkiye'ye benzer. Fransa ve İtalya'dan ucuzdu. 2€ ya donmuş pizza aldık(malzemesi çok değildi ama fiyatı ucuzdu).
Barcelona'da Bcn Montjuic diye bir yerde kaldık. Plaza d'Espanya yakın bir yer. Apart ev tarzı bir yer. Fırını, su ısıtıcısı vs hepsi var. Giriş yapmak için gittiğimizde bize bir hata olduğunu bunu dün farkettiklerini bizi daha iyi bir otele yerleştirdiklerini söylediler(Tabi yemedik. Başkasına satmışlar bizim yeri). Bizi Hotel Azul' yerleştirmişler. Biraz daha pahalıydı o otel. Espanya meydanına daha yakın. Allahtan kaldığımız otelde de fırın vs vardı odada da pizzamızı pişirebildik.
Ertesi gün gezmeye başladık. Barcelonada her şey paralı. Sanki krizden onları biz çıkartacağız. metro bileti alıp Park Guell'e gittik ancak oradaki Hansel-Gratel tarzı binaları göremiyorsunuz. Çünkü oraya girmek 14€ gibi bir fiyat ve güneşin altında sıra beklemek de cabası. Bu gibi sebeplerden dolayı ben Barcelona'dan memnun kalmadım.
La Sagrada Familia, Park Guell, Camp Nou stadı, La Rambla caddesi, Casa Mila, Yat limanı ve Kristof Kolomb anıtı gidebileceğiniz yerler arasında. La Rambla'dan geçerken St Joseph Boqueria'e uğrayabilirsiniz.
Sabah Paris'de metroya bindik. Gare de Lyon'a gidecektik ama yavaş hareket ettiğimiz için ve metro bir durakda 10 dk beklediği için(Fransızca anons yaptı ama anlamadık haliyle) rezervasyon ödediğimiz trenimizi kaçırdık. TGV ile Perpignan'a gidecektik. oradan da Barcelonaya regionallerle geçecektik. İnternet üzerinden yaptık rezervasyonu. O yüzden Barcelona ya direkt bilet alamadık. Fiyatı 6-10€ gibi bir şey.
Dediğim gibi treni kaçırdık. Ne yapacağız diye düşünürken gidip soralım dedik danışmaya. Bizi interrailın danışmasına yönlendirdi. Oradan kaçırdığımız trenin rezervasyonu iptal etti ve bize Barcelonaya direkt giden trene 26€ ya bilet verdi. Son vagonun son koltuklarını biz aldık :D. 6 saatte Barcelonoya vardık. 300 km/sa kadar çıkıyor tren. Normalde akşama varacaktık Barcelonaya. Verdiğimiz ücrete değer gerçekten. Eğer regionallerle gitmeye kalkarsanız 1 günde anca varıyorsunuz. O yüzden TGV yi tercih etmekte yarar var.
Neyse Barcelona Sants'a geldikten sonra GPS i açtık ve hostelimize doğru yürüdük. Giderken gördüğümüz marketlerden birinden yiyecek birkaç şey aldık. Fiyatlar Türkiye'ye benzer. Fransa ve İtalya'dan ucuzdu. 2€ ya donmuş pizza aldık(malzemesi çok değildi ama fiyatı ucuzdu).
Barcelona'da Bcn Montjuic diye bir yerde kaldık. Plaza d'Espanya yakın bir yer. Apart ev tarzı bir yer. Fırını, su ısıtıcısı vs hepsi var. Giriş yapmak için gittiğimizde bize bir hata olduğunu bunu dün farkettiklerini bizi daha iyi bir otele yerleştirdiklerini söylediler(Tabi yemedik. Başkasına satmışlar bizim yeri). Bizi Hotel Azul' yerleştirmişler. Biraz daha pahalıydı o otel. Espanya meydanına daha yakın. Allahtan kaldığımız otelde de fırın vs vardı odada da pizzamızı pişirebildik.
Ertesi gün gezmeye başladık. Barcelonada her şey paralı. Sanki krizden onları biz çıkartacağız. metro bileti alıp Park Guell'e gittik ancak oradaki Hansel-Gratel tarzı binaları göremiyorsunuz. Çünkü oraya girmek 14€ gibi bir fiyat ve güneşin altında sıra beklemek de cabası. Bu gibi sebeplerden dolayı ben Barcelona'dan memnun kalmadım.
La Sagrada Familia, Park Guell, Camp Nou stadı, La Rambla caddesi, Casa Mila, Yat limanı ve Kristof Kolomb anıtı gidebileceğiniz yerler arasında. La Rambla'dan geçerken St Joseph Boqueria'e uğrayabilirsiniz.
Katalunya Ulusal Sanat Müzesi(Plaza d'Espanya'da)
Park Guell
Park Guell
La Sagrada Familia
Casa Mila tadilattaydı. Bizde gezerken burayı çektik :D
La Rambla Caddesi(Kristof Kolomb heykeli bu caddesin sonunda, Yat limanına kadar gidiyor.)
St Joseph Boqueria(La Rambla üzerinde bir pazar)
St Joseph Boqueria
Yat Limanı
12 Ocak 2015 Pazartesi
Paris, Fransa
Paris'e rezervasyon parası ödememek için Brüksel-Ghent-Lille-Amiens-Paris yaparak 4 aktarmayla geldik ama yakın olduklarından toplam 4 saat falan sürüyor. Gare de Nord'a indik.
Haberiniz olsunnnnnnnn. Eğer Paris'e hafta sonu gidiyorsanız ve 26 Yaş altındaysanız, 1-Day pass metro kartı yarı fiyatına geliyor. 3,70€ civarı olması lazım ücreti. Buna Sacre Coure e çıkan funikular da dahil. Tüm metroya ve RAR'lara 3.70€ ile binebiliyorsunuz. Zaten Paris'e gidince metrosuz yapamazsınız. Mutlaka metro bileti alın. Biletin adı Jenue'li bir şey. Sadece Metro girişindeki bilet makinelerinde var. Direk oraya gidin. İnsanlar kendiliğinden yardım ister misiniz diye sorarsa hayır deyin çünkü genelde dolandırıcılar o tipler.
Paris'e ön yargı ile gittim. Giden arkadaşlarım kötü olduğunu söylediler. İnternette gidenler hırsızlıktan şikayetçiler. Özellikle tek gidenler, hırsızlara dikkat edin genelde tek kişi olanları tercih ediyor hırsızlar.
Ancak biz çok beğendik Paris'i. Gerçekden güzel bir şehir. Biz Campanile Paris Ouest - Boulogne de kaldık. Metroya markete kfc ve mcdonalds a çok yakın. şehirden uzak kalıyor biraz ama zaten metro olunca sıkıntı olmuyor.
İnterrailla gidenler için 2 gün yeter paris'e. tabi daha uzun kalabilirsiniz. İlk gün Sacre Coure ve Notre Dame Katedraline gittik. Oradan da Özgürlük anıtının minyatürü varmış parisde oraya gittik. Oraya giderken Eyfel Kulesini görünce oraya da gidelim dedik ve çok yorgun döndük otele.
İkinci gün eyfelin kuzeyinden başladık. Oradan Zafer takıya, şanzelize üzerinden Louvre a kadar gittik.
Paris'in en kötü yanı: SIRALAR. Her girişde çok uzun sıra var. O yüzden biz sadece Eyfele çıktık. Merdivenle çıkmak 26 yaş altına 4€. Yorucu oluyor bu yüzden sabah ilk iş oraya çıkmayın. Her yeri gezin öyle çıkın. Yoksa o gün başka hiç bir yeri gezemezsiniz. yürüyerek 2. kata kadar çıkıyorsunuz. Zaten herkes 2. katta. her kat için 10 kat merdiven çıkıyorsunuz. ama istemezseniz asansörde var. o da 7€ galiba.
Haberiniz olsunnnnnnnn. Eğer Paris'e hafta sonu gidiyorsanız ve 26 Yaş altındaysanız, 1-Day pass metro kartı yarı fiyatına geliyor. 3,70€ civarı olması lazım ücreti. Buna Sacre Coure e çıkan funikular da dahil. Tüm metroya ve RAR'lara 3.70€ ile binebiliyorsunuz. Zaten Paris'e gidince metrosuz yapamazsınız. Mutlaka metro bileti alın. Biletin adı Jenue'li bir şey. Sadece Metro girişindeki bilet makinelerinde var. Direk oraya gidin. İnsanlar kendiliğinden yardım ister misiniz diye sorarsa hayır deyin çünkü genelde dolandırıcılar o tipler.
Paris'e ön yargı ile gittim. Giden arkadaşlarım kötü olduğunu söylediler. İnternette gidenler hırsızlıktan şikayetçiler. Özellikle tek gidenler, hırsızlara dikkat edin genelde tek kişi olanları tercih ediyor hırsızlar.
Ancak biz çok beğendik Paris'i. Gerçekden güzel bir şehir. Biz Campanile Paris Ouest - Boulogne de kaldık. Metroya markete kfc ve mcdonalds a çok yakın. şehirden uzak kalıyor biraz ama zaten metro olunca sıkıntı olmuyor.
İnterrailla gidenler için 2 gün yeter paris'e. tabi daha uzun kalabilirsiniz. İlk gün Sacre Coure ve Notre Dame Katedraline gittik. Oradan da Özgürlük anıtının minyatürü varmış parisde oraya gittik. Oraya giderken Eyfel Kulesini görünce oraya da gidelim dedik ve çok yorgun döndük otele.
İkinci gün eyfelin kuzeyinden başladık. Oradan Zafer takıya, şanzelize üzerinden Louvre a kadar gittik.
Paris'in en kötü yanı: SIRALAR. Her girişde çok uzun sıra var. O yüzden biz sadece Eyfele çıktık. Merdivenle çıkmak 26 yaş altına 4€. Yorucu oluyor bu yüzden sabah ilk iş oraya çıkmayın. Her yeri gezin öyle çıkın. Yoksa o gün başka hiç bir yeri gezemezsiniz. yürüyerek 2. kata kadar çıkıyorsunuz. Zaten herkes 2. katta. her kat için 10 kat merdiven çıkıyorsunuz. ama istemezseniz asansörde var. o da 7€ galiba.
Sacre Coure Funikuları
Paris Manzarası(Sacre Coure 'den)
Sacre Coure
Notre Dame Katedrali
Eyfeli ilk gördüğümüz an :D
Üstteki fotoda da solda görülen Sahte Özgürlük Anıtı
Eyfelllllll
Eyfelin kuzeyi
Zafer Takı
Louvre Müzesi
Eyfelin birinci katından
Biz sağdaki bacaktan çıktık.
Antwerp, Belçika
Berlinden Belçikaya geldiğimiz ilk gün Antwerp'e gittik. Berlinden Brüksele Köln üzerinden geçtik. DB treni gerçekten çok kalabalıktı. Oturacak yer bulamadı. Liegedi galiba inip belçikanın trenine bindik. Bayağı boştu o. Gare de Central e vardığımızda dışarıda yağmur vardı. GPS de saçmalayınca dışarda bir aşağı bir yukarı yürüdük. Neyse sonunda yönümüzü bulduk ve hostelimize gittik.
Biraz bekledikden sonra hostelde baktık yağmurun duracağı yok. Hemen gara gidip Antwerp'e doğru yola çıktık.Antwerp'e tarihi tren garı için gittik. Bildiğimiz bir yer yoktu. Sadece yayalara açık bir caddeden yürüyerek kanala doğru ilerledik. Saat 5 e geliyordu. Her yer kapanmadan bir supermarkete girdik alacaklarımızı aldık ve geri döndük. Çok az kalmamıza rağmen gerçekten tarihi bir şehir. Siz Belediye Binasına kadar gidin.
Biraz bekledikden sonra hostelde baktık yağmurun duracağı yok. Hemen gara gidip Antwerp'e doğru yola çıktık.Antwerp'e tarihi tren garı için gittik. Bildiğimiz bir yer yoktu. Sadece yayalara açık bir caddeden yürüyerek kanala doğru ilerledik. Saat 5 e geliyordu. Her yer kapanmadan bir supermarkete girdik alacaklarımızı aldık ve geri döndük. Çok az kalmamıza rağmen gerçekten tarihi bir şehir. Siz Belediye Binasına kadar gidin.
Gare de centraal
Ghent, Belçika
Saat 3 gibi brugge den ayrıldık. Gent tam brüksel ve brugge ün ortasında kalıyor. o yüzden bir tren günümüz gitmişken gent e de gidelim dedik ama Brugge mü Ghent mi derseniz tabiki önce brugge ü gidin görün. Gravensteen i mutlaka görün. Fotoğraflarda heybetli çıkıyor da gerçekte o kadar aman aman değil. Çan kulesini ve St Bavos Katedralini Market Place'e giderken gürürsünüz zaten. Şehirde Tramvay vs kullanmaya gerek yok. Her yer yakın zaten.
Gravensteen
Gent Çan kulesi
St. Bavo's Katedrali
Market Place
Gent'den bir kanal
Başka bir kanal(Gravensteen e giderken)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)